Singularity (PC)(PS3)(XBOX360)
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Singularity (PC)(PS3)(XBOX360)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Hani "Bir şeyi 40 defa söylersen olur." derler. Bu yüzden oyun yapımcılarının seçtikleri konulara baktığımda dünyanın sonunun gelmesi yakındır diyorum. Misal; Fallout, Borderlands, Metro 2033 ilk aklıma gelen apokaliptik oyunlar. Kötü çocuk insanoğlu yine yerinde rahat durmamış ve dünyanın anasını bir şekilde ağlatıp hayatın çetin ceviz olmadığı yeni bir çağı başlatmış. Mad Max gibi bir hava yani. Singularity’yi de bu kulübe dahil edebilirsiniz lakin bu oyunda bütün dünya çamura saplanmamış, sadece Sovyetler Birliği’nin başı belaya girmiş.
Metro 2033’ten beri Rusya’nın havasına, suyuna biraz alışmışsınızdır. Bu yüzden Singularity’ye pek yabancılık çekmeyeceğinizi düşünüyorum. Atmosfer olarak Metro 2033’e çok benzese de konu olarak biraz daha farklı bir yola sapıyor oyun. ABD atom bombasını ürettikten sonra dünyadaki liderlik yarışı kızışıyor ve Sovyetler, E99 adında bir maddeyi keşfediyor. Bu madde en basit tabiriyle Alaaddin’in Sihirli Lambası gibi bir şey. Atom bombası yanında kız kaçıran gibi kalıyor. Hal böyle olunca, Sovyetler her konuda müthiş ilerleyip yaşlanmayı bile kontrol edebilecek bir raddeye geliyor. Fakat bu kadar çabuk elde edilen gücün ödettiği bedel yıkım şeklinde oluyor ve işler çığırından çıkıyor. İnsanlar mutasyona uğruyor ve ülke, üniversiteli öğrencilerin sabaha kadar içkili parti verip dağıttığı ev ortamı gibi oluyor. Hep "Sovyetler" dememin sebebi, oyunun fantastik bir geçmişte başlıyor olmasından dolayı... Atom bombası denemeleri Sovyet Rusya’ya denk geldiği için oyunda dolaştığınız sokaklarda orak ve çekiç işaretleri görmeniz normal.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Oyunu başka FPS’lerden ayıran özellikler neler? Asıl önemli olan konu bu. Bir kere içinde dolaştığınız mekanlar çok iyi hazırlanmış. Yıkılmış caddeler, değişime uğrayarak ölmüş kurbanların cesetleri, artlarında bıraktıkları hüzünlü hikayelerini anlatan notlar, hastalıklı bir şehir... Bunlar gayet rahatsız edici detaylar. Bunlarla beraber zamanda geriye giderek dolaştığınız laboratuarlar ve o dönemin askerleri ile savaşmaksa oyun içine başka bir oyun sığdırmışlar havasını veriyor. Bu yüzden Singularity, bir oyun için en önemli detaylardan biri olan “atmosfer” maddesini rahatlıkla ve başarıyla geçiyor. İkinci mühim husus ise oynanabilirlik... Nişan alma ve ateş etme hissi Metro 2033’teki gibi zayıf değil. Karakterin koşma hissi de oyuna iyi yedirilmiş; hatta oyun gerçekçiliği bir adım ileriye götürüp taşıyabildiğiniz silah sayısını kısıtlamış. Öyle 20 tane cihazı büyülü cebinize atıp ortalıkta dolaşamıyorsunuz.
Ayrıca isabetli atışlar yapmazsanız cephane sıkıntısına rahatlık düşebiliyorsunuz. Bunlar klasik öğeler; oyunu eğlenceli yapansa sol elimize taktığımız "TDM" adlı cihaz. Bu alet eşyaları ve canlıları zamanda ileriye ya da geriye doğru sarabiliyor. Canlılar toz olana kadar yaşlanırken, eşyalarıysa çürüyene kadar eskitiyor ya da cillop gibi yepisyeni yapıyor. Cihazın tek yaşlandıramadığı yaratıklar, ileri derecede mutasyona uğramış ve oradan buraya ışınlananları. Onları yaşlandıramıyor ama en azından bir süre hareketlerini yavaşlatıyor, bu esnada siz de ne kadar mermi varsa üstlerine boşaltabiliyorsunuz. Ayrıca TDM, objeleri telekineziye benzer bir güçle oradan oraya el değmeden almanıza ve fırlatmanıza da yarıyor. Kısacası TDM, Singularity’ye çok farklı bir hava katan, kullanması çok eğlenceli bir cihaz. Şu sıralar piyasa biraz yavaşladı ama sessiz sedasız gelen Singularity, FPS severlerin mutlaka zevkle oynayacağı bir oyun olacaktır. İlk üçe giremeyebilir ama ilk 10’uma girecek bir oyun.
Hani "Bir şeyi 40 defa söylersen olur." derler. Bu yüzden oyun yapımcılarının seçtikleri konulara baktığımda dünyanın sonunun gelmesi yakındır diyorum. Misal; Fallout, Borderlands, Metro 2033 ilk aklıma gelen apokaliptik oyunlar. Kötü çocuk insanoğlu yine yerinde rahat durmamış ve dünyanın anasını bir şekilde ağlatıp hayatın çetin ceviz olmadığı yeni bir çağı başlatmış. Mad Max gibi bir hava yani. Singularity’yi de bu kulübe dahil edebilirsiniz lakin bu oyunda bütün dünya çamura saplanmamış, sadece Sovyetler Birliği’nin başı belaya girmiş.
Metro 2033’ten beri Rusya’nın havasına, suyuna biraz alışmışsınızdır. Bu yüzden Singularity’ye pek yabancılık çekmeyeceğinizi düşünüyorum. Atmosfer olarak Metro 2033’e çok benzese de konu olarak biraz daha farklı bir yola sapıyor oyun. ABD atom bombasını ürettikten sonra dünyadaki liderlik yarışı kızışıyor ve Sovyetler, E99 adında bir maddeyi keşfediyor. Bu madde en basit tabiriyle Alaaddin’in Sihirli Lambası gibi bir şey. Atom bombası yanında kız kaçıran gibi kalıyor. Hal böyle olunca, Sovyetler her konuda müthiş ilerleyip yaşlanmayı bile kontrol edebilecek bir raddeye geliyor. Fakat bu kadar çabuk elde edilen gücün ödettiği bedel yıkım şeklinde oluyor ve işler çığırından çıkıyor. İnsanlar mutasyona uğruyor ve ülke, üniversiteli öğrencilerin sabaha kadar içkili parti verip dağıttığı ev ortamı gibi oluyor. Hep "Sovyetler" dememin sebebi, oyunun fantastik bir geçmişte başlıyor olmasından dolayı... Atom bombası denemeleri Sovyet Rusya’ya denk geldiği için oyunda dolaştığınız sokaklarda orak ve çekiç işaretleri görmeniz normal.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Oyunu başka FPS’lerden ayıran özellikler neler? Asıl önemli olan konu bu. Bir kere içinde dolaştığınız mekanlar çok iyi hazırlanmış. Yıkılmış caddeler, değişime uğrayarak ölmüş kurbanların cesetleri, artlarında bıraktıkları hüzünlü hikayelerini anlatan notlar, hastalıklı bir şehir... Bunlar gayet rahatsız edici detaylar. Bunlarla beraber zamanda geriye giderek dolaştığınız laboratuarlar ve o dönemin askerleri ile savaşmaksa oyun içine başka bir oyun sığdırmışlar havasını veriyor. Bu yüzden Singularity, bir oyun için en önemli detaylardan biri olan “atmosfer” maddesini rahatlıkla ve başarıyla geçiyor. İkinci mühim husus ise oynanabilirlik... Nişan alma ve ateş etme hissi Metro 2033’teki gibi zayıf değil. Karakterin koşma hissi de oyuna iyi yedirilmiş; hatta oyun gerçekçiliği bir adım ileriye götürüp taşıyabildiğiniz silah sayısını kısıtlamış. Öyle 20 tane cihazı büyülü cebinize atıp ortalıkta dolaşamıyorsunuz.
Ayrıca isabetli atışlar yapmazsanız cephane sıkıntısına rahatlık düşebiliyorsunuz. Bunlar klasik öğeler; oyunu eğlenceli yapansa sol elimize taktığımız "TDM" adlı cihaz. Bu alet eşyaları ve canlıları zamanda ileriye ya da geriye doğru sarabiliyor. Canlılar toz olana kadar yaşlanırken, eşyalarıysa çürüyene kadar eskitiyor ya da cillop gibi yepisyeni yapıyor. Cihazın tek yaşlandıramadığı yaratıklar, ileri derecede mutasyona uğramış ve oradan buraya ışınlananları. Onları yaşlandıramıyor ama en azından bir süre hareketlerini yavaşlatıyor, bu esnada siz de ne kadar mermi varsa üstlerine boşaltabiliyorsunuz. Ayrıca TDM, objeleri telekineziye benzer bir güçle oradan oraya el değmeden almanıza ve fırlatmanıza da yarıyor. Kısacası TDM, Singularity’ye çok farklı bir hava katan, kullanması çok eğlenceli bir cihaz. Şu sıralar piyasa biraz yavaşladı ama sessiz sedasız gelen Singularity, FPS severlerin mutlaka zevkle oynayacağı bir oyun olacaktır. İlk üçe giremeyebilir ama ilk 10’uma girecek bir oyun.
Oynadığınız her an üzerinde emek harcandığını kolaylıkla görebildiğiniz bir oyun Singularity. Grafik kalitesi, ilginç senaryosu ve zevkli oynanabilirliği ile kesin denemenizi öneririm.
Geri: Singularity (PC)(PS3)(XBOX360)
Teşekkürler...
Oyun bana göre yapmacık oyunun yaratıkları sizin dibinize kadar gelirler size vururlar sizin canınız hiç inmez yaratıkları yumrukla bile öldürürsünüz.Oyun alıntıdır halflife ve portaldan.Oyun bizim grafik takımımızdan 7.1 puan almıstır.Oyun da caunterdaki gibi adamları öldürünce adamlar duvarlardan geçer ve kan izleri silinir.Şimdi grafikler iyi gözüke bilir ama daha detaylara indiğiniz zaman oyunun çok kötü olduğunu anlarsınız size kısa bir örnek veriyim.Hemen oyunun başında sol tarafınızdaki halat bağlı direğe gidin ve ona bi bakın oyun detayları dikate almamış.İlerleyin ve bir eve gireceksiniz girmeden sağ taraftaki kutulara bakın grafikler çok geç düzeliyor.Oyunundaki ilk yaratığınız siz bir evden cıkınca üstünüze atlıyor bu yaratığa 2 el ateş edin yaratık ölünce dikati bakın kan izleri yok olucak ve yaratığın yarısı duvardan geçmiş olcak.Hemen ileride bi arakç var Araçın altından bakın 2 tane yaratığın ayağını görceksiniz orda tıkınıyorlar.Size saldırmaya başladıklarında onlara dibinize kadar gelmelerine izin verin yumrukla öldürün yaratıklar gücünü görün hiç güç yok.Oyunun açığı fazladır yaz yaz bitmez.
Oyun bana göre yapmacık oyunun yaratıkları sizin dibinize kadar gelirler size vururlar sizin canınız hiç inmez yaratıkları yumrukla bile öldürürsünüz.Oyun alıntıdır halflife ve portaldan.Oyun bizim grafik takımımızdan 7.1 puan almıstır.Oyun da caunterdaki gibi adamları öldürünce adamlar duvarlardan geçer ve kan izleri silinir.Şimdi grafikler iyi gözüke bilir ama daha detaylara indiğiniz zaman oyunun çok kötü olduğunu anlarsınız size kısa bir örnek veriyim.Hemen oyunun başında sol tarafınızdaki halat bağlı direğe gidin ve ona bi bakın oyun detayları dikate almamış.İlerleyin ve bir eve gireceksiniz girmeden sağ taraftaki kutulara bakın grafikler çok geç düzeliyor.Oyunundaki ilk yaratığınız siz bir evden cıkınca üstünüze atlıyor bu yaratığa 2 el ateş edin yaratık ölünce dikati bakın kan izleri yok olucak ve yaratığın yarısı duvardan geçmiş olcak.Hemen ileride bi arakç var Araçın altından bakın 2 tane yaratığın ayağını görceksiniz orda tıkınıyorlar.Size saldırmaya başladıklarında onlara dibinize kadar gelmelerine izin verin yumrukla öldürün yaratıklar gücünü görün hiç güç yok.Oyunun açığı fazladır yaz yaz bitmez.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz